Kuru Tarım ve Sulama Sorunları Çiftçiyi Çaresiz Bırakıyor
Son yıllarda yaşanan kurak dönemlere dikkat çeken Sarıbal, Adana ve Aydın’da alınan sulama kısıtlamalarının üreticileri çaresiz bıraktığını belirtti. Adana Ceyhan Sol Sahil Sulama Birliği’nin ikinci ürün ekimi yapan çiftçilere sulama yapılamayacağını duyurmasının yanı sıra Aydın Valiliği’nin tarım arazilerine sadece yüzde 50 su verileceğini açıklamasına vurgu yaptı. Sarıbal, “Sorumluluğu tamamen çiftçiye yüklemek, bu ciddi durumu görmezden gelmektir” dedi.
Tarım Alanlarında Sulama Sorunları
Sarıbal, tarımda modern sulama sistemlerine geçişte geri kalmışlık olduğunu belirterek, “Tarım arazilerinin yüzde 77’si hala salma sulama yöntemiyle sulanıyor. Bu durum, suyun israf edilmesi anlamına gelir. Kapalı sistem sulama yatırımlarında 2018’den bu yana reel bir ilerleme kaydedilmedi. Çiftçilerden fedakarlık bekleniyor ancak karşılığında destek veya alternatif bir çözüm sunulmuyor. Bu tamamen sorumsuzluktur” şeklinde konuştu.
Yeraltı Suları Tehlikede
Meriç-Ergene, Akarçay, Büyük Menderes, Konya Kapalı, Doğu Akdeniz ve Asi havzalarında yeraltı suyu tahsislerinin güvenli rezervi aşıldığını belirten Sarıbal, Türkiye genelinde 8,5 milyon hektar sulanabilir tarım alanı bulunduğunu ancak bunun sadece 6,5 milyon hektarında sulama altyapısı olduğunu ve geriye kalan 2 milyon hektarın hala susuz bırakıldığını vurguladı.
Üreticilere Destek Çağrısı
Su yönetim politikalarını “rant odaklı” olarak nitelendiren Sarıbal, devletin asli görevinin üretimi güvence altına almak olduğunu söyledi. Üreticilerin kuru tarıma zorlandığını ancak hiçbir destekle karşılaşmadıklarını belirten Sarıbal, “Kuru tarıma yönlendirilen üreticilere ürün bazlı gelir kaybı desteği acilen sağlanmalıdır. Tarım ve Orman Bakanlığı, somut bir eylem planı açıklamalı, kapalı sistem sulama yatırımları hızla tamamlanmalı ve sulama birlikleri kamu eliyle desteklenmelidir” çağrısında bulundu.
Sarıbal, kuraklıkla mücadelede çiftçiye tüm yükün yüklenemeyeceğini vurgulayarak, “Bu sorunu çözmek için merkezi planlama, bilimsel yaklaşım ve üreticiyi ön plana alan politikalar gereklidir” dedi.
