Trump ailesinin derin Alman kökleri, aile soyadının o zamanlar Drumpf olduğu 17. yüzyıla kadar uzanıyor.
BÜYÜKBABA BELLİ ETMİŞ
Makalede, “Donald Trump, büyükbabası Friedrich, Donald’ın babası Fred henüz on iki yaşındayken öldü. Ancak parayı seven ve kanunun inceliklerine her zaman uymayan dolandırıcı bir girişimci olan Friedrich, örneğin kendisine ait olmayan bir araziye inşaat yaparak Trump ailesinin üzerine yüzyıllık bir gölge düşürdü” diye yazıyor.
PARA KAZANMANIN KIYMETLİ OLDUĞU YERDE BÜYÜDÜ
Friedrich Trump, Almanya’nın Rheinland-Pfalz eyaletindeki Kallstadt kasabasında, sıkı çalışmanın zengin olmak değil, başını sokacak bir eve sahip olmak anlamına geldiği bir şarap üretim bölgesinde büyüdü.
16 YAŞINDA AMERİKAN RÜYASI
Babası sekiz yaşındayken ölen Friedrich, 1885’te on altı yaşındayken askere alınmak istendi. Friedrich, annesine bir not bıraktı ve kendi ülkelerinde sınırlı bir gelecek vaat eden milyonlarca Avrupalının yaptığını yaptı: Almanya’yı terk edip Amerika Birleşik Devletleri’ne göç etti.
GENELEV BÖLGESİ’NDE RESTORAN
Kuzey Atlantik’i bir buharlı gemiye tıkıştırılarak geçen Friedrich, sonunda New York’a vardı ve daha önce göç etmiş olan ablası Katherine ve kocasıyla birlikte yaşamaya başladı. Genç adam, kısa süre sonra daha batıya taşınmaya karar verdi ve sonunda Seattle’a yerleşip The Dairy Restaurant adında bir restoran açtı. Trump ailesinin tarihini kaydeden Gwenda Blair’e göre, orada ucuz bir genelev olarak kullanılan tenha bir bölge de vardı.
Donald Trump babası ve dedesiyle yan yana
YALAN BEYAN, YALANCI ŞAHİT
Friedrich, 1892’de Amerikan vatandaşlığına geçti; yaşı hakkında yalan söyledi ve gerçek varış tarihinden iki yıl önce New York’a ayak bastığını iddia etti. İyi karakterini teyit etmek için duruşmaya iki arkadaşı eşlik etti. Biri beden işçisiydi, diğeri ise Blair’in kibarca “kadın kiracılar” olarak adlandırdığı kişilere konaklama sağlayarak geçimini sağlayan bir adamdı.
GENELEVDEN MADENCİLİĞE
Friedrich Trump’ın Amerika’ya vardıktan sonra başlattığı aile geleneği, başarılı olmak ve bu başarıya rağmen her zaman daha fazlası için çabalamaktı. Friedrich, restoranını ve genelevini satıp yeni bir iş kurdu. O dönemde, meşhur Rockerfellerların o bölgede büyük bir madencilik projesi planladıklarına dair bir söylenti dolaşıyordu.
KAÇAK OTEL İNŞAATI; TORUNU DA AYNI
Friedrich, bu fırsatı otele çevirmeye karar verdi. Tren istasyonunun hemen karşısında, kendisine ait olmayan bir arazide, kısa süreli aktif ziyaretler için tasarlanmış bir otel inşa etti. Kendisine ait olmayan bir arazi parçası üzerine inşa edilen bu inşaat projesi, torunu Donald’ın daha sonra Florida’daki Mar-a-Lago malikanesini satın alma şartlarına çarpıcı bir şekilde benziyordu: Chase Bank’ın mahkemeye vermeyeceğine dair yazılı bir taahhütte bulunduğu bir ipotekle. Ama işler iyi gitmedi. O artık Friedrich değil Fred Trump’tı…
ALTINA HÜCÛM
Frederich (Yani Fred), Kanada’daki Yukon Bölgesi’ne gitti. Buz gibi akan suyun içinde ağır fiziksel işleri kendisi yapmaya niyetli değildi. Madencilerden para kazanmayı tercih etti. Arctic adını verdiği bir bar ve ızgara işletmesi kurarak içki sattı.
Zamanlaması yine mükemmeldi. Altın hücûmunun zirvesine ulaştı. Altın tükenmeye başladığında ve Kanada Kraliyet Atlı Polisi müdahale etmeye başladığında, Fred Trump küçük bir servet biriktirmişti ve eşyalarını toplayıp sınırı geçip Amerika’ya döndüğünde bu serveti de yanında götürmüştü.
Almanya Başbakanı Merz, görüşmesinde, Trump’a Friedrich Trump’ın doğum belgesini hediye etti.
İRİ GÖĞÜS SEVGİSİ
Frederich Trump, 1901’de otuz iki yaşındayken Almanya’ya döndü ve annesi, artık varlıklı olan oğlunu birkaç evlilik çağına gelmiş kadınla tanıştırdı. Ancak Frederich, annesinin onaylamadığı bir kadına, Elizabeth Christ adında yirmi yaşında sarışın bir kadına göz koydu. Müstakbel kocası Alman askerliğinden kaçmak için Amerika’ya kaçtığında henüz altı yaşında olan Elizabeth, şehvetli bir genç kadın olmuştu. Trump erkeklerinin iri göğüslü sarışınlara olan düşkünlüğü de bir aile geleneği haline gelecekti.
YARIM MİLYON DOLARLIK SERVET
Frederich, yeni eşini Amerika’ya götürdü ve bugünün parasıyla en az yarım milyon dolar değerinde olan servetini artırmanın yollarını aramaya devam etti. Ancak Elizabeth, zenginle fakir arasındaki keskin uçurumun ortasındaki New York’un koşuşturmacasına alışamadı. Memleket özlemiyle boğuşan Frederich, 1904’te genç karısı ve kızlarıyla birlikte bir tekneyle Almanya’ya dönmeye karar verdi.
ASKERDEN YIRTTI
Vardığında, askerlikten kaçmasına göz yummaları için yetkilileri ikna etmek zorunda kaldı. Ülkeye getirdiği servetle onları etkilemeyi umuyordu ve Eylül 1904’te resmî bir mektupta yokluğunun nedenini şöyle açıkladı: “Amerika’ya askerlikten kaçmak için değil, annemi geçindirebileceğim kârlı bir geçim kaynağı bulmak için göç ettim.” Ancak, Alman yetkililer inanmado ve onu sınır dışı ettiler.
BİR GÖÇMEN OLARAK YİNE ABD’DE
Torunu bu olayı hatırlar mı bilinmez… Kaçak göçmen olarak büyükbaba New York’a geri dönmek zorunda kaldı. Berber dükkanı açan Frederich, o dönemde berber dükkanlarının tütün de sattı, ancak bu pek fazla ek gelir sağlamadı. Gwenda Blair biyografisinde yazdığı gibi bu berber dükkanları genellikle yasadışı işletmelerin paravanı olarak hizmet veriyordu. Şüpheli mesleklere sahip erkekler tıraş olmak veya sadece sohbet etmek için kolayca içeri girebildikleri için, bu berber dükkanları aynı zamanda ticari istihbarat toplamak ve büyük şehirdeki birçok etnik suç örgütüyle gizlice iş yapmak için fırsatlar sunuyordu.
GRİP SALGININDA ÖLDÜ
Serveti Frederich’i 1918’de dünya çapında yirmi milyondan fazla insanın başına gelen felaketten koruyamadı: O da grip salgınından öldü. Yerine, aynı derecede çalışkan yeni bir Trump, Donald’ın babası Fred geçti.